Translate

6 Haziran 2015 Cumartesi

Ergotron LX Dual Stacking Arm İncelemesi

İş yoğunluğu, ev taşıma gibi nedenlerle uzun zamandır bloga yazma şansım olmamıştı. En son yeni bir su soğutmalı sistem için mod çalışmalarında kalmıştık. Bu çalışmaya yeni anakart ve işlemci terfisi sonrası yeniden devam edeceğim.

Ama öncesinde yeni taşındığım evdeki çalışma odamda LCD Monitörlerin masaüstünde kaplayacakları alanı azaltmak ve ekranları istediğim açı ve yükseklikte kullanıp, hareket ettirebilmek için aldığım; İki monitörü dikey-yatay şekilde üst üste ya da alt alta kullanılmasına olanak veren Ergotron LX Dual Stacking Arm Monitör kolunu burada incelemek istedim.



Detaylara girmeden "arkadaşa bakıp, çıkacağım" diyenler varsa hemen aşağıdaki kutu açılışı ve yazının sonundaki ürünün fonksiyonlarını gösteren videomu izleyebilirler. Detaylı olmasa da ürünün nasıl bir şey olduğu, ne işe yaradığı hakkında epey fikir sahibi olacaklardır.


Öncelikle biraz Ergotron'dan bahsedeyim. Firma yurt dışında bu konunun uzmanı olarak bilinen bir marka. Ergotron'un çıkardığı ürünlerden sonra birçok takipçi firma da piyasada yer aldı. Ancak bunların bazısının Ergotron kalitesine ulaştıklarını söylemek biraz zor. Özellikle tekli, ikili, üçlü ve daha fazla monitörü birlikte kullanmak için Ergotron'un piyasaya sunduğu birçok model var. Profesyonel ofis ya da üretim tesislerinde monitörlerle birlikte kullanılmak üzere çeşitli stand uygulamaları vb. modelleri mevcut. Son bir iki senedir de çeşitli modelleri Türkiye'ye geliyor. 

Niçin bu tip bir ürün alayım?
Kullanıcılar bilgisayar başında geçirdikleri zamanlarda ergonomik olarak yaşadıkları sıkıntılardan kurtulmak ve masalarında daha fazla kullanım alanı yaratmak istiyorlar. 

Bu tip ürünler çalıştığınız ekranı masaya ya da duvara sabitlediğiniz(modele göre değişiyor) ayak ve kollar vasıtasıyla monitörünüze inanılmaz derecede hareket kabiliyeti kazandırıyorlar. Ekranınızı istediğiniz yüksekliğe kaldırıp ayakta bile ergonomik bir kullanım sağlarken, ekranı çekme, itme, yükseltme, döndürme, yatırma, kaldırma şeklinde hareket ettirerek oturma pozisyonunuz ne olursa olsun size en uygun konumlandırmayı yapabiliyorsunuz. Böylece ekranın ergonomik olarak yanlış konumlandırıldığı durumlarda oluşan boyun ve omuz ağrılarından kurtuluyorsunuz. Tabi tam bir ergonomik konfor için, çalışma koltuğunuzun da önemli olduğunu burada hatırlatalım.

Gelelim benim satın almış olduğum modele... Bu üründe karar kılmamın nedeni yakında çalışma masamda iki monitör kullanacak olmam ve bunları gerektiğinde yan yana, gerektiğinde üstü üste kullanmak istemem. Çalışma masamın hemen üzerinde oturma pozisyonuma göre tam karşıda odanın penceresinin olması da sabit ayaklı monitör kullanımında büyük sıkıntı oluyor. 




Çalışma odamın fotoğrafında görüldüğü gibi stor arkasındaki pencereyi açmak istediğinizde, ekranınız pencere kanadının açılmasına engel oluyor. Ayrıca çalışma masamın "L" şeklinde olması nedeniyle gerektiğinde masanın sağında yüzüm duvara dönük olarak da çalışabiliyorum. Böyle bir durumda bu model, iki monitörden birini, masanın o kısmında kullanmama da olanak sağlayacak. Üstelik bunun için yapmanız gereken, sadece ekranı tutup oraya çekmek. 

Şu ana kadar bahsettiğim kullanım şekli benim kullanım amacımla sınırlıydı. Ergotron'un bu modelinin ayrıca bir başka özelliği daha var; Tek Monitör kullandığınızda boşa çıkan ikinci kolu bir dizüstü standına dönüştürebilen aparat ve aksesuarları kutu içeriğine dahil edilmiş. Üstelik ürünün montajını yaptıktan sonra gördüm ki bu standın kullanımı tamamen sizin hayal gücünüzle sınırlı. Buraya dizüstü dışında, ister tabletinizi, ister klavyenizi koyup bir çeşit sehpa olarak kullanabilirsiniz. Bir doküman, belge vs. okurken aynı anda okuduklarınızı bilgisayarınıza geçirdiğiniz durumlarda kağıt tutucu olarak da kullanılabilir. Daha fantastik bir kullanım istiyorsanız, ekranımın başında internette surf yaparken, çift kaşarlı karışık tostumu koyduğum bir sehpa olarak da kullanmışlığım var yani. :D

Şimdi ürünün ne olduğunu, ne işe yaradığını, kimler için gerekli olduğuna değindikten sonra ürüne fotoğraflarla yakından bakalım. Ola ki yazımın başında verdiğim videoyu izlemeyen olduysa, unboxing(kutu açılımı) videom odur.

Ürün oldukça büyük bir kutu içinde geldi... ve içinden çıkanlara bakıyoruz;










Ürünün kutusundan kurulumunu yapabilmek için alyan anahtarları, aksesuar vs. ne gerikiyorsa eksiksiz olarak çıkıyor. Ürünün oldukça sağlam ve buna karşın hafif bir metal alaşımlı malzemeden yapıldığını da belirteyim.

Çift monitör dışında, tek monitör + stand olarak kullanmak için  de ayarlanabilir stand kutu içine dahil edilmiş. Normalde bu parçayı Ergotron ayrı olarak da satıyor. Standın arkasında sabitlenebilen iki tane metal çubuk var. Bunları standa koyacağınız şeyin ebatlarına göre istediğiniz uzunlukta ayarlayıp sabitleyebiliyorsunuz. Standa koyacağınız dizüstü vs. her ne ise kaymasını engellemek için de yapışkanlı çıt çıtlar kutu içeriğine dahil edilmiş.

Montajı tamamladınız, monitör ve dizüstünü taktınız. Haliyle bu cihazların bir de kabloları olacak. Bu kabloları da Ergotronun, taşıyıcı kolları içinden geçirebiliyorsunuz. Ayrıca kablo düzenlemesi için kutu içinden yine çeşitli klips, plastik kelepçe vb. araçlar çıkıyor.




Ürünün talimat ve kurulum şeması da unutulmamış. Şöyle bir göz atıp kısa sürede ürünü kurabilecek hale geliyorsunuz. Dolayısıyla "İsterseniz şu ücrete gelip, biz kuralım" broşürüyle bir işiniz olmuyor.(Sanki ihtiyaç duysak Türkiye'ye gelip kuracaklar :P)

Talimatlarda bu ürünle kullanılabilecek monitör ve dizüstü için taşıma kapasiteleri, kolların hareket şekilleri ve ayarları hakkında gerekli bilgilendirme de yapılmış.

Ürünün toplamda 18,2kg taşıma kapasitesi var. Monitörler için ağırlık limiti her bir kol için 9.1kg olarak belirlenmiş ve bizim için önemli olan da her bir kolun ne kadar ağırlık taşıyabileceği. Talimatlarda monitörlerin ebatları hakkında bir bilgi görmesem de ürünü almadan önce Ergotron'un web sayfasında yaptığım incelemede gördüğüm bir çizelgede kollara takılacak monitörler için limitin max. 24" olduğunu görmüştüm.(Bu model  için) Lakin montajdan sonra farkettim ki önemli olan ağırlık. Kolların hareket serbestliği nedeniyle ağırlık limitine uyan 27" bir ekranınız varsa sıkıntı olmadan kullanılabilir kanısındayım. Hatta youtube'da 10,7kg ağırlığında 27" Apple monitörlerin bu model ile birlikte kullanıldığı bir video da mevcut. Ama çok zor da kalmadıkça Ergotron'un kendi belirtmiş olduğu değerler içinde kalmakta fayda var. 

Talimatları incelememi bitirip, ürünün kullanacağım parçalarına göz attıktan sonra Ergotron LX'i, 24" LG W2363D monitörüme bağlamak için harekete geçtim. Bunun için tabi ki LG monitörün kendi orjinal ayağını sökmem gerekiyordu. Tabana elips şeklindeki bir altlıkla basan ayağı yakından incelediğimde, monitör kasasına müdahele etmeden sökebileceğim tek parçanın bu altlık olduğunu gördüm. LG saçma sapan bir ayak dizaynı kullanmış. 








Altlığı çıkardıktan sonra altlığın bağlı olduğu ayak gövdesi ortada sap gibi kalıyordu. Yaklaşık bir saat cebelleştikten sonra bu kalan ayak parçasının da çıkarılabilmesi için monitörün içini sökmem gerektiğini anladım. Bu ise parmaklarınıza acı çektiren başlı başına bir işti. Ama bir saatlik uğraşın ardından monitöre çok şükür zarar vermeden içini açıp, kalan son ayak parçasını da vidalandıkları yerden sökmeyi başardım. 







Artık monitör, Ergotron'un kollarına bağlanmaya hazırdı. Monitörleri duvara asmak için monitör arkasındaki VESA standartına uygun açılmış vida deliklerine, ekranımızı taşıyacak kolu kolaylıkla vidaladım.





Ergotron'un silindir şeklindeki taşıyıcı ayağını masa üzerinde kuracağım noktayı belirleyip sabitledim. Ana taşıyıcı ayağı sabitledikten sonra önce alt kolları silindire oturttum, sonra da ekranımızı bağladığımız üst kolları alt kollar üzerine monte ettim. Böylece ekranımız artık tamamen Ergotron'un üzerinde asılı kaldı.





Hemen kısa bir teste tabi tuttum. Ekranı dikeyde döndürdüm, yatayda sağa sola hareket ettirdim, yukarı aşağı kaldırdım. Hiç bir sıkıntı yoktu. Monitör nerede ne şekilde durmasını istiyorsam o şekilde duruyordu. Belli ki kolların ayarı monitör taşımak için yeterliydi. Normalde taşıma kollarının sertliğini alyan anahtarıyla gevşetip, sıkabiliyorsunuz.

Sıra ikinci monitörü ya da dizüstü bilgisayarı vs. standını taşıyacak kola geldi. İlk kolda yaptığım gibi ikinci kolu da hazır hale getirdim. Artık bu kola ya monitör ya da stand takılabilirdi.







Normalde kullanacağım ikinci monitör henüz hazır olmadığından standı kurdum ve standı test etmeye başladım. 





Bir ara standı taşıyan alttaki kolu iptal edip, sadece üst kol takılı halde de denedim. Kolların boyu kısaltılmak istendiğinde bu şekilde de bir kullanım söz konusu. (Alttaki iki fotoğrafı dikkatle incelerseniz standı taşıyan kolun birini iptal ettiğimi görebilirsiniz.)





Tamamen montaj işlemi bittiğinde farklı kullanım şekilleri keşfetmeye başladım. Burada bir hatırlatma yapmam gerekiyor; Standa hafif bir şey koyduğunuzda bıraktığınız konumda kalması için ayar yapmanız gerekiyor. Bunu da taşıyıcı kolun üzerindeki bir somunu alyan anahtarıyla çevirerek yapabiliyorsunuz. Ağır cisimler için saat yönünde sıkmanız, klavye gibi hafif ürünler içinse saat yönünün tersine gevşetmeniz gerekiyor.






Ürünle ilgili tüm detayları verdiğimi düşünüyorum. Son olarak ürünün fonksiyon ve hareket kabiliyetini gösteren video kaydımı izleyebilirsiniz. Bir başka incelemede görüşmek üzere, esen kalın.








Başlığım sayfa içeriği

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder